Ceviz ve badem şirketleri kooperatif kurdu
Manisa’nın Salihli ilçesinde tarımda yaşanan değişimi dün yazdık. İlçenin tarım potansiyelini, üzümün, bağcılığın, meyveciliğin önemini, son yıllarda arpa, buğday tütün alanlarının zeytin, ceviz ve badem üretimine dönüşünü anlattık.
Salihli, Gördes ve Köprübaşı’nda son yıllarda İstanbullu işadamlarının yaptığı önemli tarım yatırımları var. Bölgede ceviz ve badem üretiminde şirketlerin etkinliği artıyor. Yüzlerce, binlerce dönüm alanda badem ve ceviz üretimi yapan şirketler, tanınmış CEO’lar bir araya gelerek Doğu Manisa Ceviz ve Badem Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ni kurdu.
Küçük çiftçilerin bir araya gelerek kooperatif kurması beklenirken, Salihli, Gördes, Köprübaşı, Alaşehir, Kula’da ceviz ve badem yatırımı yapan dev şirketler kooperatif kurdu. Kooperatifin ortakları arasında MediaMarkt Türkiye ve Yunanistan İcra Kurulu Başkanı (CEO) Arif Yenal Gökyıldırım, İpragaz’ın üst düzey yöneticilerinden Mehmet Nuri Büyükmirza, Trabzonspor’un eski CEO’su Burak Gürdal, Ekostar Tarım Yatırımları AŞ, Sevinç Aknar Ceviz İşletmesi, Bilal Er Ceviz İşletmesi, Çetin Ceviz, CVZ Tarım Üretim Pazarlama ve Ticaret AŞ gibi bölgenin en büyük yatırımcıları var.
İşadamları çözümü kooperatifte buldu
Kooperatifin başkanlığını bölgeye ilk yatırım yapanlardan İstanbullu işadamı Tayfun Erpek yapıyor. Kooperatif Müdürü ise bölgeyi bilen deneyimli bir ziraat mühendisi, Mehmet Ali Kaya.
Salihli’de görüştüğümüz Mehmet Ali Kaya, kooperatifin kuruluşu, çalışma sistemi hakkında özetle şu bilgileri verdi: “S.S. Doğu Manisa Ceviz ve Badem Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi 2016’da kuruldu. Kooperatifin 70 ortağı var, bunlardan 30’u ana kurucu ortaklar. İstanbullu İşadamlarının oluşturduğu şirketler. Geri kalan 40 üye ise bu bölgeden ortak olan şirketler. Bizim altyapımızı şirketler oluşturuyor. Yerel halkın deyimi ile İstanbullu işadamları. Ana kurucularımızın büyük çoğunluğunun İstanbul veya Türkiye’nin değişik merkezlerinde kendi işleri var. Kendi işleri dışında badem ve cevize gönül vermiş, bu işte biz de varız diyen şahıslar. Hepsinin bu bölgede badem veya ceviz bahçesi var. Ortak olmanın ön şartı ceviz ve badem yetiştiricisi olması.
Ortak olurken büyüklük bakımından bir sınırlamamız yok. Ama ortaklarımızdan en küçük olanın 300 dönüm yeri var. Zaten efektif bir badem ya da ceviz üretimi için 300 dönümden aşağı olmaması gerekiyor. Trafosu, elektriği, suyu, damla sulama sistemlerinin kurulması, çalışan personel sayısı dikkate alındığında en ekonomik en efektif yatırım 300 dönümlük bir arazide olabilir.”
Yatırımlar 5 ilçede yoğunlaşıyor
Mehmet Ali Altın’a bu kadar güçlü şirketin neden kooperatif kurduğunu sorduğumuzda şu yanıtı verdi: “Bu kooperatif kurulmadan önce beyin fırtınası yapıldı. Kooperatif mi, çok ortaklı şirket mi? diye tartışıldı. Şirket olduğunda işler daha iyi yürüyor. Ama kooperatif olunca devlet nezdinde daha etkili oluyorsunuz. ‘Biz birliğiz, birlikte bir güç olduk’ demek için kooperatif kuruldu. Ortakların en küçüğü 300 dönüm. En büyüğü 1000-1200 dönüm. Demirköprü Baraj Havzası çevresinde badem bahçelerimiz yoğunlaşıyor. Ceviz için zaten bölgenin her yeri uygun. Köprübaşı, Gördes, Salihli, Alaşehir ve Kula ilçelerinde yatırım yapan ortaklarımız var.”
Çiftçiler tarım arazilerini neden satıyor?
Yatırım yapan şirketler, işadamları bu arazileri kırsaldaki köylüden alıyor. Köylüler neden tarım arazilerini satıyor? Mehmet Ali Kaya bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Ben 2004 yılından beri bu bölgedeyim. Satılan arazilerin çoğu engebeli, yüzde 30-40 meyilli araziler var. Bunlar içinde teras yapılarak tarıma kazandırılan yerler var. Bu tür arazilerin tarıma kazandırılması gerçekten ciddi maliyet gerektiriyor. Neredeyse satın alma fiyatı kadar da arazinin dozerle işlenmesi, temizlenmesi ve o yapının tekrar tarım üretimi vasfını kazanması için harcanıyor. Ciddi maliyet, altyapı ve sermaye gerektiriyor. Arazi sahiplerinin bunu yapma şansı yok. Şimdiye kadar ortaklarımızın hiçbirinin orman arazisi kiralaması yok. Tamamı şahıs arazileridir. Para karşılığı satın alınarak tarıma kazandırılmıştır. Parçalı tarım arazileri birleştiriliyor.
Birçok kişi buralarda ceviz, badem olmaz, yetişmez diyordu. Şimdi kendileri ceviz ve badem dikiyor. Yatırımlarının ne kadar kârlı olduğunu değer kazandığını görmeye başladılar. Üreticiler özverili çalışıyor. Fakat sermaye olmadığı için büyük yatırım yapmaları zor. Ceviz, badem zeytin bahçesi kurmak ciddi yatırım gerektiriyor.
Kooperatif olarak her bahçemiz farklı bir köyde. Böyle bir yapı oluştu. Her köyde bir işletme olması çalışanların o köyden seçilmesi önemli. Dışarıdan işçi getirmiyoruz. Bu yatırımlardan sonra o köylerde de ceviz ve badem bahçesi kurmaya başladılar. Zeytin, badem, ceviz, nar bahçesi kuruyorlar. Ama daha küçük çaplı.”
İşadamları neden Manisa’yı tercih ediyor?
Mehmet Ali Kaya, Manisa ilçelerinin tercih edilmesinin gerekçelerini ise şöyle açıklıyor: “En önemli nedeni arazi fiyatlarının ucuz olması. Güvenilir olması. Birçok köyümüzde yapılan yatırımların etrafı tel örgü ile çevrili ama kapılar açık. Yüz binlerce liralık sulama sistemleri dışarıda. Çalışacak insan potansiyelinin yüksek olması. İklim şartları özellikle çok uygun. Önemli nedenlerden birisi de işletmelerin suya erişimi. Mevcut işletmeler bir şekilde suya ulaşabiliyor. Buraya ilk gelenlerden birisi, kooperatif başkanımız Tayfun Erpek. Türkiye’nin ilk 1000 dönüm kapama badem bahçesi Demirköprü Baraj Havzası’nda kuruldu. Sonra duyulmaya başlandıkça İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin değişik bölgelerinden işadamları yatırımcılar gelip burada yatırım yaptı.”
Özetle, tarımda kooperatifçiliğin önemi her geçen gün daha çok anlaşılıyor. Çiftçiler, küçük üreticiler birleşerek kooperatif kurarak üretimlerini sürdürmeye çalışırken, işadamlarının da kooperatif çatısı altında birleşmesi sizce de çok manidar değil mi?
Kaynak: Dunya.com